St. Valentine’s Day / Sevgililer Günü

image

1730 yıldır dünyada büyük bir ilgiyle kutlanan Sevgililer Günü, ülkeden ülkeye değişen gelenekleriyle birlikte yaşıyor. İşte bunlardan bir kaçı: – Eski bir inanışa göre Sevgililer Günü’nde bir kadın, başının üzerinde uçan bir ardıç kuşu görürse, bu onun bir denizci ile evleneceğine işaret eder. Eğer bir serçe görürse evleneceği adam fakir ama çok neşeli olacaktır. Saka kuşu gördüğünde ise bu kişi zengin olacaktır. – Sevgililer Günü’nde beş veya altı erkek ya da kız ismi düşünülür. Bir elmanın sapı kendi etrafında kıvrılıp çevirilirken bir yandan da bu isimler akıldan geçirilmeye devam edilir. Elmanın sapı bırakılıp, dönmesi durduğunda akıldan kimin ismi geçiyorsa kişi onunla evlenir. – İngiltere’nin Galler bölgesinde 14 Şubat’ta tahtadan oyulmuş aşk kaşıkları armağan edilir sevgililere. Kaşıkların üzerinde genellikle kalp, anahtar deliği ve anahtar şekilleri bulunur. Bunun anlamı “Kalbimin kapısını aç”tır. – Yüzyıllar önce İngiltere’de çocuklar Sevgililer Günü’nde yetişkinler gibi giyinir ve evden eve dolaşarak Valentine şarkısını söylerlermiş. – Bir inanışa göre elma ortadan ikiye bölünür. İçinde kaç çekirdek varsa, gelecekte o kadar çocuğa sahip olunur. – Bir zamanlar bazı ülkelerde genç erkekler genç kızlara Sevgililer Günü’nde elbise hediye ederlermiş. Genç kız elbiseyi giyerse ve giymeyi sürdürürse, bu onun genç adamla evliliği kabul ettiği anlamına gelirmiş.

…BUNLARI okuyunca yazanı anma derim Çünkü öyle sonsuzca seviyorum ki seni Tatlı anılarında unutulmak isterim Acı çektirecekse sana düşünmek beni… İngiliz dili ve edebiyatının en büyük şair ve yazarlarından biri olan William Shakespeare, işte böyle sesleniyor sevgilisine aşk sonelerinin 71’incisinde, “Yas tutmaya kalkışma ecel beni aldımı” dizesiyle başlayarak. Çağlar boyu insanoğlu etkisinde bulunduğu popüler kültür rüzgarıyla aşkın özünü bozmaya çalışıp onu kötü emellerine alet etse de, saf aşka olan özlem hiçbir zaman dinmedi. Kimileri kimyasını araştırmaya kalktı, kimileri onu ürettikleri mallara sponsor yaptı, kimileri de boyundan büyük işlere kalkışarak tanımlamaya çalıştı… Ama aşk hep varoldu ve varolmaya devam edecek. 

Kim bu St. Valentine?

İşte, artık bir endüstri haline dönüşen ve gerek Amerika’da gerekse ülkemizde milyonlarca erkeğin haftalarca öncesinden hediye kabusları görmesini sağlayan St. Valentine’s Day’in (Sevgililer Günü) 1730 yıllık efsanesi böyle.

Üçüncü yüzyılda Roma’da yaşadığı bilinen Saint Valentine’in Hıristiyanlığı yaymakla görevli bir misyoner ya da rahip olduğu söylense de, mesleği hakkında kesin bir bilgi bulunmuyor. İmparator Claudius döneminde yaşayan Valentine’in imparatordan hiç hoşlanmadığı bilinen bir gerçek. Öyle ki pek çok insanın kendisiyle aynı duyguları paylaştığı Valentine, bu sayede tam Herşey Claudius’un büyük bir orduya sahip olmak istemesiyle başlar. Fakat hiçkimse eşlerinden ve ailelerinden ayrılıp orduya katılmak istemez. Bunun üzerine çileden çıkan imparatorun aklına çılgınca bir fikir gelir: Eğer erkekler evlenmezlerse aileleri de olmaz. Böylece orduya rahatlıkla katılabilirler. Bu çılgıncasına fikir kısa sürede uygulamaya konulur ve ülkede evlilik yasaklanır. Bunun üzerine tüm gençler ve mesleğinin en sevdiği yanı genç çiftleri evlendirmek olan Valentine, çılgına döner. Fakat Valentine yine de evlilikleri sürdürmek niyetindedir. Böylece minicik bir mum ışığının aydınlattığı odalarda, imparatorun askerlerine yakalanma korkusuyla evlilik törenleri sürer, Valentine yakalanıp ölüm cezasına çarptırılıncaya dek.
Hücreye atılan Valentine’in penceresinin önü aşka inanan gençler tarafından bırakılan çiçekler ve notlarla dolar kısa sürede. Hapisane nöbetçisinin imparatorun kanunlarına karşı olan ve aşka inanan kızı ise Valentine’i hücresinde gizli gizli ziyaret edip fikirlerini dışarda da devam ettirmesini sağlar. Valentine, ölümünden önce kendisine destek olan bu çok sevdiği arkadaşına bir not bırakır. Üzerinde ‘Valentine’den sevgiler’ yazmaktadır. İşte bu not Milattan Sonra (M.S) 14 Şubat 269’da ölen Saint Valentine’in ardından onu hatırlayan insanlar tarafından aşk ve arkadaşlığa atıfta bulunan St. Valentine Day’in (Sevgililer Günü) kutlanmasına neden olur.
Sevgililer Günü’nün ticari bir nitelik kazanması ise 1800’lü yıllarda Amerika’da gerçekleşti ve bu sevgi dolu gün, sevgiliye gönderilen çiçek gibi küçük hediyeler, şiirler, şekerlerle özdeşleşti.

Hinterlasse einen Kommentar